Merhabalar değerli okurlar,
Bu haftaki köşe yazımda sizlere güzel memleketimiz Menemen’imiz ile ilgili yazılmış eserlerden bahsedeceğim. Zira birçok hemşehrimizin bazı kitaplardan haberinin dahi olmadığını duyuyor, görüyor ve tanık oluyorum. Bu sebeple bu yazımda, birbirinden değerli ve sizlere faydalı olacağını düşündüğüm bu kitaplarımıza yer vermek istedim.
Konu ile ilgili olarak yapılan çalışmalar tarih alanında yeterli, ancak tarih dışındaki alanlarla ilgili yok denecek ölçüde kısıtlı olup memleketimizle ilgili çalışmaları iki kısımda incelemek mümkündür. Bunları, tarihi çalışmalar ve tarih dışındaki çalışmalar şeklinde ikiye ayırır isek; ilçemizle ilgili tarihi çalışmaların giderek çoğaldığını ancak diğer alanlarla ilgili çalışmaların olmadığını görürüz. Bu sebeple tarihi çalışmalar üzerinden bir kronoloji oluşturarak konuyu izah etmekte fayda görüyorum.
İlçemizde tarih odaklı çalışmalar yoğun olduğu için tarihi dönemlere göre sınıflandırma yapmak mümkündür. Bunu Cumhuriyet öncesi ve sonrası dönem şeklinde ikiye ayırdığımızda; Cumhuriyet öncesini ele alan tek çalışmanın Prof. Dr. Ersin DOĞER hocamız tarafından kaleme alınan ve 1998 yılında okuyucusu ile buluşan ‘İlk İskânlardan Yunan İşgaline Kadar Menemen Tarihi’ adlı yapıtı olduğunu görürüz. Prof. Dr. Ersin DOĞER, bir arkeolog gözüyle ilçemizi gayet iyi bir şekilde ele alıp incelemiş ve birçok köyün tarihi geçmişi hakkında da bilgiler vermiştir. Yaptığı yüzey araştırmaları da ilçemizin geçmişi hakkında önemli ipuçları vermektedir. Bu eserde, memleketimizin Yunan işgaline kadar ki tarihi geçmişi gayet güzel bir şekilde açıklanmıştır. Yunan işgali ile Cumhuriyet’in ilanı arasındaki süreç her ne kadar işlenmemiş olsa da, diğer dönemi Cumhuriyet ilanı sonrası şeklinde ele almak mümkündür.
Cumhuriyet’in ilanı sonrasını ele alan çalışmalar ise Cumhuriyet öncesine oranla çok daha fazladır. Bu eserlerde de, Cumhuriyet öncesine yer verilmiştir. Ancak bu daha çok bir özet niteliğinde olmuş, ağırlıkla işlenen konular Cumhuriyet ilanı sonrası ilçemizde yaşanılanlarla ilgili olmuştur.
1988 yılında Eğitimci-Yazar Mustafa AĞIR hocamızın ‘Dünkü ve Bugünkü Menemen’ adlı yapıtı bu anlamda bir ilktir. Zira ilçemizi ele alan ilk kitabı Mustafa AĞIR hocamız yayınlamıştır. Bu kitapta Mustafa AĞIR hoca, köy köy Menemen’i genel hatlarıyla ele almıştır. Osmanlı döneminde el yazması divanı bulunan Süleyman Menemeni’nin eseri dışında ilçemizin ilk eserine Mustafa hoca imza atmıştır.
1988 yılından beri ilçemiz tarihi ile ilgili yaptığı çalışmalarla isminden sık sık söz ettiren değerli gazeteci-yazar Oktay ÖZENGİN’in 1988 yılında “Menemen Sanayi ve Ticaret İş Rehberi” isimli çalışmasını yayımladığını görmekteyiz. Daha çok iş yerlerinin tanıtımına yönelik bir çalışma olan bu kitabından sonra Menemen tarihine olan ilgiyi fark eden yazarımız 8 sene sonra (1996 yılında) ‘Tarihten Günümüze Bilinmeyen Yönleriyle Menemen’ adlı ikinci çalışmasını kaleme almıştır. Gazeteci-Yazar Oktay ÖZENGİN bu eserinden 2 yıl sonra (1998’de) üçüncü çalışmasına imza atmıştır. Menemen Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın desteğiyle ‘Menemen Şoförlerinin Tarihçesi - Menemen Rehberi’ adlı çalışmasını okuyucusuna kavuşturmuştur.
2003’te Menemen Ticaret Odasının ‘Geçmişten Günümüze Menemen’ adlı yapıtı ilçemize kazandırdığını görürüz. En son 2011 yılında Cumhuriyet Dönemi Menemen’ini anlatan ‘Menemen Tarihi’ isimli çalışmasıyla Oktay ÖZENGİN bu alana damgasını vurmuştur. Oktay ÖZENGİN’in bu alandaki çalışmaları 2013 yılında yayımladığı “Kubilay Olayı Tarihi-40 Gün” isimli eseri ile devam etmiştir. ÖZENGİN, Menemen tarihini 1.325 adet fotoğrafla bir albümde anlatmış ve “Menemen Tarihi Albümü” adını verdiği bu başarılı eserini 2016 yılında okuyucusuna kavuşturmuştur. Tarihi karelerin yer aldığı bu değerli albümü Menemen’e armağan etmiştir.
Yazar A. Levent ERTEKİN’İN çalışmaları da ilçemiz için oldukça önemlidir. Araştırmacı-Yazar Levent ERTEKİN, “Menemen Şehitleri” isimli kitabını 2012 yılında okuyucusuna kavuşturmuştur. 2013’de Yazar ERTEKİN, “Menemen Ekonomi Tarihi”ni yazmıştır. Ayrıca Yazar ERTEKİN, ilçemiz ekonomi tarihini ele alarak farklı alanların tarihini incelemek adına yeni bir ekol başlatmıştır. Zira ekonomi ile ilgili alanyazımız mevcut değildi. Bu eser bu alanda ilk olma özelliği taşımaktadır.
Şahsımın 2012’de ilk defa Menemen’in eski belde ve köylerine yönelik başlattığı bölgesel çalışmaların da farklı bir ekol olarak değerlendirilmesi mümkündür. Zira 2012 yılına değin Menemen ilçemizin tarihi geçmişi ele alınırken 2012’den itibaren belde çapında Emiralem’in, Koyundere’nin, Asarlık’ın ve diğer yerleşimlerimizin de hem tarihi hem coğrafi hem de sosyo-kültürel kapsamda daha detaylı bir şekilde ele alınmaları da gereklilik arz eder olmuştur. Zira Menemen’in büyük bir tarih hazinesi olduğu düşünülürse, bölgelere ayrılarak incelenmesinin hem eski beldelerimizin tanıtımına hem de bu yöntemle ilçemizin bir bütün olarak daha detaylı incelenmesinin kolaylaştığını ifade etmek mümkündür. 2012’de “Geçmişten Günümüze Emiralem”, 2013’de ise “Geçmişten Günümüze Koyundere” isimli eserlerimi okuyucusuna kavuşturmuştum. Ancak bazı sebeplerle bu çalışmalara geçici olarak ara vermiş bulunmaktayım. Bu hususla ilgili ileriki günlerde bir makale kaleme alacağım.
Yukarıda bahsettiğimiz kitap çalışmalarının dışında İzmir Ticaret Odasının İzmir ilçeleriyle ilgili yaptığı çalışmada önemli çalışmalar arasında sayılabilir. Menemen Belediyesi’nin yıllar önce tertip ettiği bir sempozyuma ait bildiriler ile akademik camiada gerçekleştirilen bazı makale ve tezlerde de yine Menemen ile ilgili çeşitli çalışmalara denk gelmekteyiz. Fakat bu çalışmaların içinde köylerimiz hakkında bilgiler oldukça az ve yetersizdir. Böylece tarih-coğrafya-sosyoloji üçgeninde tüm yönleriyle bu güzel ilçemizi ele alan bir çalışmanın yapılması bir zaruret haline gelmiştir. Nitekim Menemen ile ilgili yazılan birçok hususun tarih ile ilgili olduğunu görmekteyiz. Fakat günümüzü görerek geleceğe yönelik adımlar atabilmek için bu günümüzü yani coğrafyamızı ve sosyolojimizi de iyi bilmemiz gerekmektedir. Ama en önemlisi Cumhuriyet’imiz 100 yaşına girmeden bu alandaki çalışmaları ilçemize kazandırmayı kendimize bir hedef olarak tayin etmemizdir.
Coğrafya bakış açısıyla ilgili olarak yukarıda yer alan çalışmalar Menemen Coğrafyasına ilişkin az çok bilgi vermişlerdir. Fakat bu bilgiler akademik coğrafya ile ilgili olarak oldukça yetersizdir. Yine bu çalışmalardan Menemen Tarihi adlı yapıtında Prof. Dr. Ersin DOĞER hocamız bir arkeolog gözüyle Menemen ilçesini çalışmış ve Yunan işgaline kadar ki tarihimizle ilgili olarak bilgi vermiştir. Menemen’in Cumhuriyet Tarihi Dönemini ise Gazeteci-Yazar Oktay ÖZENGİN gazeteci gözüyle ele almış ve eserlerinde tarihi gelişimi incelemiştir. Mustafa AĞIR hocamız ve Levet ERTEKİN hocamız da bir eğitimci olarak Menemen ilçesini ele almışlar, belli konuları işlemişlerdir. Fakat bu çalışmalarda Menemen Coğrafyası akademik açıdan ele alınmamış ve bu isimler meslekleri gereği üzerlerine düşen görevi yerine getirerek gerek arkeolog gerekse gazeteci bakış açısıyla oldukça güzel bir şekilde Menemen’i incelemişler ve bu değerli yapıtlarını ilçemize kazandırmışlardır. Fakat Menemen ilçesinin coğrafyasını ele alan bir çalışmaya ilçemizin hâlâ büyük oranda ihtiyacı vardır. Literatürde ilçemizin sosyolojik ve sanatsal anlamda da eksiklikleri devam etmektedir. Bir sosyolog tarafından sosyolojik açıdan yorumlanması, bir sanatçı-mimar tarafından da Menemen’in tarihi eserleri ve güzel sanatlarının ele alınması büyük önem arz etmektedir. Nitekim tüm bu çalışmalar ilçemiz için hâlâ büyük bir eksiklik olarak bir köşede durmaktadır. Bende şahsım adına literatürümüzdeki bu eksikliklerden Menemen’in coğrafyasını bir coğrafyacı heyeti ile birlikte ele almak istemekteyim. Ama en yakın zamanda Menemen’in tarihi eserleri ve güzel sanatları da konunun uzmanları tarafından ele alınmalıdır. Unutmayalım ki, geçmişi bilen ve anlayan; bugünü tahlil ederek görebilen ve bu bilgiler çerçevesinde bir gelecek perspektifi çizebilen nesiller yetiştirebilmek için;
- Dünü anlamak
- Bugünü tahlil edebilmek
Belki de en önemlisi bunları yapabilmek için yaşadığı toprakları seven, havasını soluduğu, ekmeğini yediği bu topraklara vefa borcu olduğunu bilen, memleket sevdalısı, memlekete sadık Menemenli yurttaşlar gerekmektedir. İşte bu bilinçteki Menemenli hemşehrilerimizin sayılarının her geçen gün artması gerekmektedir. Bu anlamda sizlere de büyük görevler düşmekte, “Bana ne Menemen’den”, “Benim elimden bir şey gelmez ki”, “Menemen, eski Menemen değil” gibi çeşitli savunma mekanizmaları geliştiren hemşehrilerimizi bu fikirlerinden vazgeçirmek durumundasınız. Bu tarihi bir yükümlülüktür. Yaşadığı topraklara saygısı olan, memleketini seven, memleketine sahip çıkan bireyler yetiştirmek bizlerin elindedir değerli okurlar. Yılmadan, usanmadan, memleket sevdasını gönüllere kazımak, memlekete sahip çıkma gayemizi zihinlere yerleştirmek için çabalamalıyız. Unutmayalım ki, başka MENEMEN yok. Menemen’i okuyup anlamak ve bu güzel eserlerden faydalanmak temennisiyle şimdiden sizlere iyi okumalar diliyor, bu eserleri ilçemize kazandıran değerli yazarlarımıza teşekkür ediyorum.
Bir başka yazıda görüşünceye değin esen kalın...
Değerli kaedeşim.Yine bir solukta okudum yazınızı.Bilmediğim birçok şeyi öğrenmiş oldum.Kendini Menemen'liyim sayan herkesin bu kitapları geç kalmadan okuması gerek.Menemen ; daha çok bilgilendirilmiş insanların akıl sanatkarlığı ve kişisel becerileri sayesinde arzulanan ve beklenen seviyelere ulaşacaktır. Böyle gelmiş böyle gider ,düşüncelerinin kaybolup artık Menemen'in ayağa kalkma zamanıdır.Harekete geçme zamanıdır.Duranın arkalarda kaldığı bir zaman diliminde yaşıyoruz.Birlikte çalışılınca herşeyin başarılacağına inancım sonsuzdur.Yazılarınızı ilgiyle takip ediyor ve başarılarınızın daim olmasını diliyorum.Tebrikler ve teşekkürler.