Menemen'de yaya olmak!
“Yol, medeniyettir”, şeklinde halk arasında genel kabul görmüş bir görüş vardır. Tek başına yolun ne medeniyet inşa etmeye ne de onu yüceltmeye gücü yeter. Ancak şu bir gerçektir ki, medeniyetin öncüsü yoldur. Yani bir başka deyişle medeniyetin bir yere varabilmesi için önce yol gerekir. Medeniyetin öncülü yoldur. Yol olmadan diğer gelişmeler o diyara gelemeyeceği için dünyanın diğer bölgelerindeki gelişmelerden uzak kalınacağı aşikârdır. Bu sebeple medeniyet için tek başına yol yeterli değildir. Ancak yol olmadan da medeniyet olmayacağı kesindir.
Neden bunları yazıyorum?
Çünkü bir şehirde yaya yolu da bisiklet yolu da önemlidir.
Yol deyince illa ki, karayolu anlaşılmamalıdır. Ulaşımın türlü çeşitleri vardır.
Ve bir şehirde en azından modern sayabileceğimiz nitelikteki bir şehirde bisiklet yolu ve yaya yolu olmazsa olmazlardandır. En azından bunlar yoksa o yerde şehircilikten bahsedilemeyeceği muhakkaktır.
Gelelim Menemen’imize…
Bunu ilk söyleyen ben olmadığım gibi, son olmayacağımı da biliyorum. Zira birçok kişinin bu konudan mustarip olduğunu biliyorum.
Sorun şu ki, Menemen’imizin caddelerinde ne zaman rahat rahat gezebileceğiz? Ne zaman rahat rahat yürüyebileceğiz?
Ciddi anlamda bu soruyu ilgililerine soruyorum. Zira Sevgi Yolu ve Lise Yolu gibi vatandaşlarımıza ayrılmış özel alanlarda bile günde kaç kişiye bisiklet çarpmakta ya da motosiklet çarpmakta, bunu araştırmak gerekiyor. 1 saat içinde bizatihi 2 defa kendimin tanık olduğu bir olayda Atatürk Caddesi’nde kaldırımda yürüyen bir bayana, bisikletli bir gencin çarpmaya ramak kala durduğunu gördüm. Hatta çarptığı da ifade edilebilir. Hızını bir an da düşürdüğü için hissedilmedi, Allah’tan. Ancak o gence de suç bulamıyorum. O da bir genç olarak istiyor ki, Menemen’imizin caddelerinde bisikletle gezebileyim. Ancak, ne yazık ki, öyle bir altyapı var ki, bunu gerçekleştirmek çok güç. Hele, Sevgi Yolu ya da Lise Yolunda yürürken ikide bir bisiklet ya da motosiklet hatta bazen arabayla yayaların yürüyüşü engelleniyor ya, işte en çok kızdığım konuların başında bu geliyor. Yahu, şu memlekette rahat rahat yürüyemeyecek miyiz, diyorum.
Birçok ilçede yol kenarlarında bisiklet yolu ayrı, yaya kaldırımları ayrı olarak inşa edilir. Gayet de güzel bir şekilde hem yaya rahatça sağlıklı bir ulaşım gerçekleştirebilir hem de bisikletli bir vatandaşımız. Ancak gelin görün ki, bu Menemen’de şimdilik pek mümkün görünmüyor.
Vesselam Menemen’de yaya olmak güç iş, değerli okurlar.
Yaya sorununu sadece bisiklet ve motora bağlamanız eksik kalmış. Sorun şu ki Menemende insanlar neden yoldan yürürler? Kaldırımlara konulan tahtalar ne işe yarıyor? Kaldırımlarda esnafların alanı fazlaca kullanmaları yetmezmiş gibi tahtaların kaldırımlara konulması vatandaşların kaldırılmadan yürümelerine engel mi? Vatandaşlar kahvehanelerin önünden geçebiliyor mu?..
Lise yolu trafige açık olsa bu kadar araç geçmez inanın. Birde çok ilginç menemen kaldırımları tamamen esnaf tarafından isgal altında özellikle manavlar..eski zübeyde hnm eczanesinin oraya açılan manav ve yan tarafındaki çerezci kaldırımı tamamen kapatttı vatandaş yola inip yürüyor..