Yemeğin Tuzu, İlacın Dozu, Hayatımızın Amacı Kaçmamalı
Herbirimize ikram edilen ,yaşanası muhteşem bir hayat var ortada. Günlük hengamenin içinde onu nasıl tükettiğimizin farkına bile varamıyoruz.
Pazartesiyle cuma öyle yakın ki birbirine anlamadan tükeniyor aradaki günler. Peki bu koşuşturmada dostuna, arkadaşına ne kadar zaman ayırabiliyorsun?
Eski sohbertlerin tadı var mı damağında?
Ben kendi adıma konuşayım çok özlüyorum o günleri.
Koşuştururken unutuyoruz niçin var olduğumuzu. Kaptırıp gidiyoruz kendimizi zamanın seline.
Var olmanın, nefes almanın, içtiğimiz suyun ve daha birçok şeyin lezzetini kaçırıyoruz...
En önemlisi kendimizi kaçırıyoruz.
Size kendimden örnek vereyim; oldum olası camda oturup yağmuru izlemeyi çok severim. Bir gün atölyemde denk geldi, dışarıda yağmur yağıyor ve o an farkına vardım ki ben uzun zamandır boş boş oturup yağmuru izmelemişim. Nasıl üzüldüm bilemezsiniz.
Peki bu neyin koşuşturması?
Bir şeylere ulaşma çabasıyla, etrafa yeri göğü inleten şikayetler savurarak, söylene söylene yol alıyoruz hayat yolunda. Bunu yaparken yol üstündeki gül bahçelerini,cıvıldayan kuşları ve bize yol gösteren hayat levhalarını fark etmiyoruz bile.
Yine kendime dönersem, tabi ki hayatı dolu dolu yaşamak, çevremize faydalı olduğumuzu düşünmek beni manevi olarak çok güçlendiriyor.
Sabah bir amaç için uyanıp günümü az çok planlamak kısacası yaşadığım günün bir diğerinden farklı geçmesi de çok güzel.Fakat herşeyde olduğu gibi
Neydi unutmamamız gereken.?
YEMEĞİN TUZU
İLACIN DOZU
HAYATIN AYARI kaçmamalı....
Sevgiyle kalın..
Teşekkür ederim arkadaşım ❤desteğinizi almak çok güzel
Yüreğine kalemine sağlık arkadaşım,yazı dizilerini zevk ile takip ediyoruz...