Bir Zamanlar Koyundere
Geçen hafta sizlere “Bir Zamanlar Emiralem” isimli köşe yazımla şirin kasabamız ve çilek diyarı Emiralem’in tarihçesi hakkında kısada olsa bir bilgi vermeye çalışmıştım değerli okurlar. Bu haftaki köşe yazımda ise, İzmir-Çanakkale asfaltı üzerinde yer alan ve ilçemizin yükselen değerlerinden biri olan önemli semtlerimizden Koyundere’ye değinmek istiyorum.
Koyundere ile ilgili araştırmalar yaparken geçtiğimiz yaz tatilimde bir haritaya ulaştım. Gaziemir ile ilgili bu çalışmada Gaziemir ve çevresini gösteren bir harita yer alıyordu. 1931 yılına ait bu haritaya baktığımızda haritada ilçemiz Menemen’de yer alıyor ve hatta aradığım bir bilgi de Menemen ile ilgili çalışmalarda değil Gaziemir ile ilgili bir çalışmada tesadüfen karşıma çıkıyordu. Havuçlar köyünü gösteren bir haritada idi bu. Hatta haritaya dikkatli şekilde bakıldığında Ulucak (bugünkü adıyla Ulukent eski ismiyle Uluocaklı) ve devamında da Havuçlar köyü... Yanında da Koyundere köyü yer almaktaydı. Havuçlar köyünün sonrasında dağıldığını ve göçmen köylüler tarafından oluşturulmuş Koyundere'ye katıldığını gösteren benim tanık olduğum ilk somut belgeydi. Kim bilir belki de tek belge... Açıkçası araştırdıkça daha çok bilgi çıkıyor. Belki de Havuçlar köyüyle ilgili ve elbette Koyundere köyü ile ilgili ileri ki günlerde daha birçok bilgiye denk gelebilirim kanaatindeyim.
Koyundere’yi tanımayanlarınız için aklınıza şu soru gelebilir: “Koyundere’den bahsedeceğim didiniz ama Havuçlar köyü ne alaka şimdi ! ” Evet, doğru söylüyorsunuz. Öncelikle aralarındaki bağlantıyı izah etmekte fayda var. Zira Koyundere köyü kurulmadan evvel Yamanlar Dağı’nın eteğinde Havuçlar köyü kurulmuş ve 1890 tarihli Aydın Vilayeti Salnamesi’nde Menemen’e bağlı 126 nüfuslu bir köy olarak kayıt altına alınmıştır. Hatta 24 haneden oluştuğu da tescil edilmiştir. Ancak aynı tarihte Koyundere köyü 136 nüfuslu bir köy olarak Balkanlardan gelen göçmen vatandaşlarımız tarafından ovada (bugünkü yerinde) kurulmuştur. Ancak 1927 tarihli nüfus sayımında Havuçlar köyü listede yer almamaktadır. Köy bu dönemde dağılmış ve köy halkının bir kısmı Asarlık köyüne bir kısmı da Koyundere köyüne inmiştir. Koyundere’ye inen vatandaşlarımız Yörük taifeden olup bugünkü Gazi Mahallesi’nin olduğu yere yerleşmişler ve böylece Koyundere hem bir Yörük hem de bir göçmen köyü olarak çok kültürlü bir zenginlik içerisinde ilerleme göstermeye başlamıştır. Koyundere’deki ilk caminin 1911 yılında Gazi Mahallesi’nde inşa edilmesi de köyün toplu olarak ilk gelişmeye başladığı evreye denk gelir.
Koyundere, 1935’de 418 kişinin, 1970’lerde ise 1.000 kişinin yaşadığı bir köy haline gelmiştir. Bu dönemde Afyonkarahisar ve Uşak başta olmak üzere Ege Bölgesi illerinden göç alan köy, 1980’lerden sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinden göç alarak hızla nüfusu artmıştır. Öyle ki, 2000 yılında nüfus 4 bin kişiye yükselmiştir. 2010 yılında 7 bin kişiye yükselen Koyundere nüfusu, 2018 yılında 12 bin kişiye yükselmiştir.
1992’de Belediye olan Koyundere, 2009 yerel seçimlerine kadar altın dönemini yaşamış ve tarihinde “belediye dönemi” olarak ifade ettiğimiz bu dönem sadece 17 yıl sürmüştür. 1998 tarihine kadar Gazi ve Ulus Mahallesi şeklinde iki mahalleden oluşan Koyundere, bu tarihten itibaren Kemal ATATÜRK ve Cumhuriyet Mahallelerinin varlığı ile 4 mahalleden oluşan bir semt konumuna gelmiştir. Günümüzde 12 bin kişilik bir semt olarak değerlendirebileceğimiz Koyundere, son dönemde modern yapılaşma ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Nüfus artışı yükselmeye devam eden Koyundere, eski beldelerimizden biri olarak önemini korumakta ve aldığı göçlerle nüfusu hızla artmaya devam etmektedir. Zira en son ki göç dalgasını da Ahıska’dan almış ve büyümesini sürdürmeye devam etmiş ve bu kapsamda 2013 yılında Dünya’nın ilk Ahıska Türkleri Sürgün Abidesi Koyundere’ye açılmıştır. Koyundere, adeta bir kültür mozaiği olarak ilçemizin en farklı örneklerinden birini teşkil etmektedir.