MENEMEN’İN EMANET KOLTUĞU
Yerel seçimler çoğu yönden genel seçimlerden farklıdır. Bir önceki Belediyeler Ne İş Yapar başlıklı yazımızda da belirtmiştik, belediye hizmetleri bir şekilde yaşamımıza dokunur ve günlük hayatımıza etki eder. Bu anlamda yerel seçimlerde alınan hizmetlerden duyulan memnuniyet ve memnuniyetsizlik yerel seçimlerde öne çıkar.
Bir diğer farklılık ise seçeceğiniz başkan ve meclis üyeleri ile birlikte aynı şehirde yaşıyor oluşunuzdan ortaya çıkar. Bu adaylar kimimizin akrabası, kimimizin mahalle, çocukluk veya okul arkadaşı, kimimizin iş yaptığı kişilerdir. Sandığa giderken kişisel anlamda bir kanaatimiz mutlaka vardır. Bu tanışıklıktan dolayı belediye seçimlerindeki adaylar özellikle büyük illerde milletvekili seçerken yüzünü bile görmediğimiz milletvekili adaylarından farklıdır. Hoş milletvekillerini seçim sonrasında da görmek pek mümkün değil ama belediye başkanı ve meclis üyeleriyle hep yüz yüze olacağız.
Bu yönleriyle yerel seçimler için büyük kısmıyla ideoloji ya da siyasi kanaatlerden ayrık seçimler diyebilir miyiz? Genel için bu sorunun cevabı genel olarak evettir.
Ancak Menemen’de durum biraz farklılık gösteriyor. Aslında bu durum Menemen’den ziyade İzmir’in geneli ile alakalı bir tespit. Çünkü İzmir CHP için bir marka değeri taşıyor. Bu yönüyle de Menemen belediye seçimlerinde siyasi duruşun Türkiye’deki diğer ilçelere göre farklılık göstereceğini ve seçim sonuçlarında etkili olacağını söyleyebiliriz.
Konuyu Menemen için daha da özelleştirerek sahaya inip bakalım. Son yapılan 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde Menemen’de seçime katılma oranı %89,11, Türkiye ortalamasının bir çıt üstünde, bu oranlara bakarak hem Türkiye hem Menemen seçmeninin oldukça politik ve duyarlı olduğunu söyleyebiliriz. Pratikte zaten %100 katılım diye bir oran yok. Kaldı ki bahsettiğimiz katılım oranları Avrupa ve dünya ortalamalarının epey üzerinde.
Menemen’deki seçmen sayısı 120 985 ve 107 375 seçmen oy kullanmış, sandığa gittiği halde şeklen yanlış oy kullandığından 2 128 seçmenin oyu geçersiz sayılmış, yaklaşık % 2’lik geçersiz oy oranını önemsiyorum. Siyasi partilerin seçmenleri nasıl oy kullanacakları konusunda eğitmeleri gerek.
Menemen’de sandığa gelip oyu geçersiz sayılan ve hiç sandığa gelmeyenlerin oranı toplamda %13’ü buluyor. Çok ciddi bir orandan bahsediyorum. Bu oran özellikle kaybeden taraf için sorgulanması gereken bir alan olmalıdır.
Menemen’de belediye başkanlığı seçimi HDP aday çıkartmadığı ve eski başkan Tahir Şahin’de seçime girmediği için iki adaylı olacak. Millet İttifakının adayı Serdar Aksoy, Cumhur İttifakının adayı ise Durmaz Bayraktar. Her iki aday da yarışa ilk kez katılıyorlar. Adaylardan Serdar Aksoy’u tipik bir “Menemenli” olarak tanımlayabiliriz. İnşaat alanında ticari faaliyetlerde bulunmuş, siyasetçi bir aileden gelen, genç ve eğitimli bir aday. Durmaz Bayraktar’da Menemen’in çocuğu, serbest avukatlığının yanında, savcı olarak görev yapmış bir bürokrat. Bu yönüyle devleti ve bürokratik kültürü temsil ediyor diyebiliriz. Her ikisi de iddialı.
Sahaya indiysek partilerin oy oranlarından bahsetmemek olmaz. Menemen’de Millet İttifakı %45, Cumhur İttifakı ise %35 civarında oy oranına sahip, HDP’nin ise %20 civarı bir oy oranı var. HDP’nin oyu batıdaki bir ilçe olarak Menemen’de dikkat çekici seviyede yüksek bir oran. Oy dağılımlarına baktığımızda, HDP için Menemen’de seçim sonuçlarını etkileyebilme potansiyeline sahip anahtar parti denilebilir. HDP’li seçmen bu anahtarı millet ittifakı için kullanır mı bilinmez ama HDP parti yönetimi cumhur ittifakı için kullanmayacağını kamuoyuna açıklamıştı. HDP seçmeni parti yönetiminin çağrısına uyacak mı bunu da 31 Mart’ta test edeceğiz.
İster yerel olsun ister genel her seçimde seçimin gündemi diye bir kavram vardır. Bu seçimde iktidar kanadının ana gündemi Türkiye’nin beka, muhalefetin ana gündemi ise ekonomiydi. Kavramlarla açıklarsak; iktidar “beka”, “HDP ile işbirliği”, “zillet ittifakı”, muhalefet ise “soğan, patates”, “pahalılık”, “işsizlik” gibi söylemlere dayalı bir kampanya yürüttü. Menemen gibi tarım ekonomisi ölçeğinin yüksek olduğu bir yerde muhalefetin söylemi daha mı etkili olacak, doğrusu ben de merak ediyorum. Özelde ise elbette adaylar kendi belde sorunlarından ve projelerinden de bahsetti. Bu gündem ve söylemler daha ziyade kararsızların etkilenmesi amacıyla oluşturuldu.
Süreçler de seçmen tercihini etkileyen faktörlerdir. 15 Temmuz ve Suriye kriziyle yaşanan dış politika ve güvenlik eksenli süreç son dönemde yerini ekonomik olarak sıkıntılı bir sürece bırakmıştır. Ekonomik olarak sıkıntılı geçen bu dönemi muhalefetin fırsata çevirmesi gayet doğaldır. İktidar da bunun farkında olduğundan gündem belirleme inisiyatifini kendisi kullanmak istemektedir ki bu da doğaldır.
Özetlersek;
- Menemen seçmeni duyarlı ve seçim hakkını kullanıyor,
- Menemen’de seçim Cumhur ve Millet ittifakının adayları arasında geçecek
- İzmir dolayısıyla Menemen CHP için önemli, AKP’de bunun farkında o yüzden Menemen’i kazanmak isteyecek,
- HDP anahtar parti konumunda, HDP seçmeni kimi tercih ederse o tarafın kazanma şansı yükselir,
- Seçmen beka ve ekonomi söylemleri arasında tercih yapacak,
- Genel siyaset mi yerel siyaset mi etkili belli olacak,
Neticede; Menemen seçmeninin tercihini etkileyen faktörlerin hangisi olduğunu 31 Mart akşamı sandıklar açıldığında göreceğiz.
Tüm bu değerlendirmeler ve 24 Haziran’ın sayısal sonuçlarını referans alacak olursak Serdar Aksoy’un Durmaz Bayraktar’dan bir adım önde olduğu görülüyor. Siyaset bilimi verilerine göre 9 aylık bir sürede artı/eksi %10-30 arası karşılıklı oy geçişi olması için ya ülke genelinde ya da Menemen özelinde seçmenin tercihini doğrudan etkileyecek olağanüstü gelişmeler yaşanması gereklidir. Mevcut durumda bu değişimin yaşanması oldukça zor diyebiliriz. Serdar Aksoy’un Menemen Belediye Başkanlığı şaşırtıcı değildir ancak Durmaz Bayraktar’ın seçilmesi ciddi bir sürpriz olacaktır. Bu yorum ve değerlendirme ihsası rey olmayıp mevcut koşulların analizinden ortaya çıkan genel bir sonuçtur. Son sözü elbette Menemenliler söyleyecektir.
Menemenliler kim seçilirse seçilsin, 1Nisan’dan itibaren, kazanan adaydan yani yeni Belediye Başkanından seçim kampanyasında kendilerine taahhüt ettiği projeleri gerçekleştirmesini, vaatlerini ve verdiği sözleri yerine getirmesini isteme hakkına sahiptir. Eskiden belediye başkanına şehr-i emin belediye başkanlığına şehir emaneti denirmiş yani şehir belediye başkanına emanet edilirmiş. Devir değişti, demokrasinin nimetlerinden faydalanalım kime oy vermiş olursak olalım yeni başkana oturduğu koltuğun emanet olduğunu sürekli hatırlatalım.
HDP'nin oyları Menemen'de Kilit nokta oldu.
Sadece Menemende değil yurt genelinde genel seçim havası esiyor gibi.Daha önceki yerel seçimlerde adaylar ön plana çıkıyordu.Partilerin üst yönetimlerinin yorumları,açıklamaları daha önceki kalıbı değiştirdi diye düşünüyorum.Ekonomik kaygılardan doğan tercih değişiklikleri yerelde de olsa halk arasında yoğun konuşuluyor.
Sizi takip etmeye başladım gereksiz şeyler yazmıyorsunu..Sizi takip etmeye başladım gereksiz şeyler yazmıyorsunuz tebrik ederim
Gerçekçi ve çok boyutlu bir değerlendirme olmuş.