• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • MENEMEN
  • GÜNDEM
  • İZMİR
  • EKONOMİ
  • SPOR
  • SAĞLIK
  • TEKNOLOJİ
  • ALİAĞA FOÇA BERGAMA DİKİLİ ÇİĞLİ KARŞIYAKA SİZDEN GELENLER EĞİTİM KÜLTÜR-SANAT BELEDİYE
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Eşref Özdemir
  3. ÇALIKUŞLARI
Yayınlanma: 07 Mayıs 2020 - 16:16
Güncelleme: 07 Mayıs 2020 - 16:20

ÇALIKUŞLARI

07 Mayıs 2020 - 16:16
Güncelleme: 07 Mayıs 2020 - 16:20
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
ÇALIKUŞLARI
Eşref Özdemir

ÇALIKUŞLARI


45-50 yıl öncesine gidiyorum. 70’li yıllar. Dünyada soğuk savaş zamanı. Ülkemizde ekonomik ve siyasi krizler yaşanıyor, yokluk var. Elbette bu nisbi bir yokluk. Henüz küreselleşme, yığınsal üretim başlamamış, dünyada mal ve hizmet dolaşımı, paylaşımı çok sınırlı. Türkiye’de payına düşeni alıyor bu küresel yoksunluklardan.



O yılların bir dağ köyü düşünün şimdi. Elektrik yok, su ve kanalizasyon yok. Isınma odunla, çalı çırpıyla hatta tezekle sağlanıyor. Su evlere pınardan (göze) kaplarla taşınıyor. Köyü dünyanın diğer yerlerine bağlayacak yol da yok. Ama  olmayan yoldan ilçe merkezine merkezine haftada 1-2 kez gidip gelebilen ağır aksak işleyen bir otobüs var. Toplasan köyde 150-200 kişi anca yaşıyor. O köyde devlet var mı peki? İlginçtir ama öğretmeni, imamı ve ebesiyle devlet orada.



Gencecik, henüz 17-18 yaşında yeni mezun bir ebe/hemşire genç kızımız, köyün okulla birlikte betonarme iki binasından biri olan küçük sağlık evinin (ocak) lojmanında annesiyle, babasıyla, ve kardeşiyle birlikte yaşıyor, köye sağlık hizmeti sunuyor. Sadece o köye de değil çevre köylere de götürüyor sağlık hizmetini. Neler yapmıyor ki? Pansumanından, aşısına, dikişinden, taramasına, bitle mücadeleden, doğuma kadar köylülere her türlü sağlık hizmetini sağlıyor. Mesai yok, gece, gündüz farkı yok, tatil yok. Yaptıklarını tek tek yazıyor; ayda, kışın bazen 2-3 ayda bir kez ilçeye gidiyor devlet hekimine raporlarını veriyor, malzeme alıyor. Çok da titiz, köylülere suyu kaynatarak içmelerini öğretiyor, el yıkamayı gösteriyor. Tertipli ve düzenli, onu gören köylüler de tertipli düzenli olmayı öğreniyor. Devlet; kuş uçmaz kervan geçmez köyündeki saygınlığını bu genç kızımızla sağlıyor. Kendisini o yıllarda o köyde görmüş, yakından tanımış olmaktan dolayı çok mutluyum.



Hayat durmuyor. Kızımız yakın bir köydeki uzun boylu, yakışıklı öğretmenle evleniyor. Yıllar yılları kovalıyor, dört çocuk sahibi oluyorlar. Kendilerinin çektiği sıkıntıları çekmesin diye çocuklarının eğitimine önem veriyorlar. Anne, babanın tek amacı; çocuklarının okuması, bu yolla toplumda statü ve meslek sahibi, saygın bireyler olmaları.  Çocuklar ilk, orta, lise derken peşpeşe üniversiteyi kazanıyorlar. Yıllar çabuk geçiyor. Sıkıntılar çekiliyor ama hepsi mezun oluyorlar. Çocukların ortak bir özelliği var; hepsinin mesleği aynı. Hepsi tıp fakültesi mezunu ve doktor. Halen Sivas’ta, Antep’te, Maraş’ta, Manisa’da; Türkiye’nin dört bir köşesinde görev yapıyorlar. Nörolog, psikiyatr, aile hekimi olarak çalışıyorlar. Yakın zamanda çocuklardan birisi de profesör oluyor. Elektriği, suyu, yolu olmayan köylerin öğretmen ve ebelerinin çocukları artık tıp fakültelerinde bu ülkenin çocuklarına hocalık yapıyor, insan ve toplum sağlığına hizmetin bir ibadet değerinde olduğunu anladığımız bugünlerde gençlerimize tıp bilimini öğretiyor.



Yukarıda anlattığım ana, baba ile çocukların hikayesinden oluşan bir kuşaklık geçişte; o genç kızı eğitip, o köyde görevlendiren “Cumhuriyet”i görüyorum, Çalıkuşu Feride'nin Zeyniler köyündeki idealizmini, azmin, emeğin ve fedakarlığın karşılığını görüyorum ama herşeyden de önemlisi o günlerin fırsat eşitliğini ve sosyal devletini görüyorum.



Yazımın başında o genç kızı, o günlerde, o köyde tanımaktan mutlu oldum demiştim şimdi ise o genç kızla gurur duyuyorum. Çünkü; anlattığım dağ köyüne “devlet benim” diyerek sağlık hizmeti götüren ve şimdi dört doktorun annesi olan o genç kız benim teyzem...

Yazımın sonunda kısaca Çalıkuşu idealizmi ve etkisinden de bahsedeceğim. Mustafa Kemal Paşa, Çalıkuşu’nu Büyük Taaruz öncesi Akşehir’deki evinde dinlenirken okumuş ve ertesi gün arkadaşlarına “Gece Reşat Nuri Bey’in Çalıkuşu romanını okumaya başladım. Çok beğendim. İhmal edilmiş Anadolu’yu ve genç bir hanım öğretmenin yaşadığı zorlukları ne güzel anlatmış. Sizler de okuyun.” demiştir.

 

Mustafa Kemal Paşa, Reşat Nuri’nin yansıttığı Anadolu gözlemlerinden oldukça etkilenmiş ve o günden sonra da sıklıkla bu romanı okumuş ve başucu kitabı yapmıştır. Bilemiyorum belki de Çalıkuşu Feride’nin hikayesi Atatürk devrimlerinin ilham kaynağı olmuştur.

 

Bu vesileyle; kitap okumak için bolca zamanımızın olduğu salgın günlerinde, Cumhuriyetin kazanımlarını içselleştirmek için Reşat Nuri Güntekin’in unutulmaz eseri Çalıkuşu’nu birkez daha okumaya ne dersiniz?

 

 

  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x
Zihni KARADAĞ
5 yıl önce

Harika bir yazı ve anlatım... Konu için söylenecek söz yok zaten... Tebrikler.

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
kaya cebel
5 yıl önce

yüreğine sağlık abim.

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Abdullah Cankaya
5 yıl önce

Tebrikler kardes .

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Sedat Özdemir
5 yıl önce

Okurken çok duygulandım sevgili Eşref kardeşim. Eline , emeğine , yüreğine ve kalemine sağlık kardeşim. Hemen paylaşıyorum Facebook sayfamda. Selam ve sevgilerimle . Kardeşin Sedat Özdemir

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
bolero
5 yıl önce

Yeniden okudum Çalıkuşu'nu sayenizde

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Bilgin Demir
5 yıl önce

Harika bir yazı sevgili devre arkadaşım Bana yıllarca Andolu’nun güzel ama çileli köylerinde öğretmenlik yapan babamı hatırlattı Emeklerine çabalarına sağlık bu eli öpülesi fedakar vefakar büyüklerimizin Hakları ödenmez Selamlar

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Mehmet Sutaşır
5 yıl önce

Sizin teyzeniz olan saygıdeğer hanımefendi muhtemelen köy enstitüsü veya ideali aynı olan bir okulda yetişti ve tüm cumhuriyet değerlerini içselleştirdi. Şimdi bir de günümüzün eğitim sistemini bir düşünün, yılda kaç bin mezun veren ve bu mezunlarından gelecekte çocuklarımızı yetiştirecek ve aydınlatacak olan kadınlarımıza hiç bir değer vermeyen, onları evde oturtan ve erkek işine karıştırmayan zihniyet ile kurulan ve gittikçe çoğalanları

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)
Perihan Dönmez
5 yıl önce

Ben de sizlere bu vesileyle Mehmet Saydur’un “Göl 1938 Bir Eğitmen Kursunun Kuruluş Destanı “ adlı kitabı öneriyorum. Kesinlikle okunması , okutulması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Öğretmen Dünyası yayınlarından çıkmış.

Beğen (1)
Beğenme (0)
Erdal Yıldız
5 yıl önce

Babam da köy enstitüsü mezunu bir öğretmendi. Yıllarca o dediğiniz köylerde görev yaptı. Dört çocuğun dördü de güzel okullarda okuyup ülkemize olan borçlarını ödediler/ödüyorlar.

Cevapla
Beğen (1)
Beğenme (0)
Erhan İpek
5 yıl önce

Okuyunca hüzünlendim. Ve şunu düşündüm: Kaybetmiş ve unutmuş olduğumuz şeyler o kadar anlamlı ve değerli imiş ki. O yokluk günlerinde en ücra köye kadar gitme arzusunda olan bir devlet ve bugün bağış toplamak için SMS ler ile vatandaşlarına ulaşan bir devlet. Yazın Eşref Bey. Yazın ki insanlar neler kaybettiklerini anlasınlar. Kaleminize Sağlık.

Cevapla
Beğen (0)
Beğenme (0)

Yazarın Diğer Yazıları

  • 13 MART - 13 Mart 2021
  • HAKLAR VE ÖZGÜRÜKLER - 05 Mart 2021
  • ABD'DE NELER OLUYOR? - 07 Ocak 2021
  • EKONOMİDE VE HUKUKTA REFORM - 18 Kasım 2020
  • GÜNDEMDEN: DAĞLIK KARABAĞ, PANDEMİ, EKONOMİ - 02 Ekim 2020
  • Lozan Anlaşmasını tartışmak kimseye fayda sağlamaz - 21 Eylül 2020
  • LİBYA İLE MUTABAKAT VE SONUÇLARI - 07 Temmuz 2020
  • TARİHE TANIKLIK EDEREK YAŞAMAK - 10 Nisan 2020
  • CORONA'DAN SADECE EL YIKAYARAK MI KORUNACAĞIZ? - 19 Mart 2020
  • SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAYALIM - 13 Şubat 2020
  • DIŞ POLİTİKADA ETKİ VE İLGİ ALANLARI - 01 Şubat 2020
  • Kanal İstanbul, Jeopolitik ve Güvenlik - 28 Aralık 2019
  • MAZBATA - 28 Haziran 2019
  • GEREKÇELİ KARARA GEREKÇE LAZIM - 31 Mayıs 2019
  • 19 MAYIS'TA YANAN ATEŞ - 17 Mayıs 2019
  • GÜNDEMİMİZ YİNE SEÇİMLER - 10 Mayıs 2019
  • DEMOKRASİ TERCİH DEĞİL ZORUNLULUKTUR - 04 Mayıs 2019
  • TÜRKİYE İTTİFAKI - 27 Nisan 2019
  • İP İNCELDİĞİ YERDEN KOPTU - 22 Nisan 2019
  • DAHA ÇOK ÇİÇEK SATILAN BİR ÜLKE İSTİYORUZ - 16 Nisan 2019
  • 1
  • 2
Köşe Yazarları
MENEMEN NÜFUSU 200 BİN KİŞİYİ GEÇTİ
Mehmet Güleç
MENEMEN NÜFUSU 200 BİN KİŞİYİ GEÇTİ
Yine İzmir yine çeşmelerden su yerine çamur!
AYHAN EDEROĞLU
Yine İzmir yine çeşmelerden su yerine çamur!
Üniversite Menemen İlişkisi
FATİH KOÇ
Üniversite Menemen İlişkisi
Yemeğin Tuzu, İlacın Dozu, Hayatımızın Amacı Kaçmamalı
Nakiye Yücel
Yemeğin Tuzu, İlacın Dozu, Hayatımızın Amacı Kaçmamalı
Belki o zaman Türkiye kurtulur
Şehmus Ekinci
Belki o zaman Türkiye kurtulur
13 MART
Eşref Özdemir
13 MART
Bir tanıdığımın telefonuyla başladı her şey:
Bayhan Özkan
Bir tanıdığımın telefonuyla başladı her şey:
MENEMEN SAVAŞLARI
Merve AKSEL
MENEMEN SAVAŞLARI
Köşe Yazarı Olmak İstermisiniz ?
Köşe Yazarı Olmak İstermisiniz?
Köşe Yazarı Olmak İstermisiniz ?
KAFALARDAKİ SORU İŞARETLERİ KALKSIN
Hakan Paloğlu
KAFALARDAKİ SORU İŞARETLERİ KALKSIN
Tehlikeli Kadın mı ? Evet Olabiliriz Aslında..
MERVE ALTAR
Tehlikeli Kadın mı ? Evet Olabiliriz Aslında..
Ana Sayfa
MENEMEN
GÜNDEM
İZMİR
EKONOMİ
SPOR
SAĞLIK
TEKNOLOJİ
ALİAĞA
FOÇA
BERGAMA
DİKİLİ
ÇİĞLİ
KARŞIYAKA
SİZDEN GELENLER
EĞİTİM
KÜLTÜR-SANAT
BELEDİYE
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
  • BALÇOVA
  • FOÇA
  • İZMİR
  • KARŞIYAKA
  • KÜLTÜR-SANAT
  • MENEMEN
  • SAĞLIK
  • SPOR
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
Google Play
ücretsiz indirin
App Store
ücretsiz indirin
sanalbasin.com üyesidir

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı Menemen Haber'e aittir..
Kesinlikle kaynak LİNK göstermeden kullanılamaz. EGE HABER

Yazılım: Tumeva Bilişim

İzmir Gazetesi