31 Mart yerel seçimlerin Menemen Belediye Başkan Adayı olan Ak Partili Durmaz Bayraktar, Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un ilk 4 aylık icraatlarını değerlendiirdi. yaptığı değerlendirmede belediye araçlarının görev dışı kullanılmasından işçi çıkartımına kadar tüm yanlış icraatları sıraladı.
AK Partili Durmaz Bayraktar, yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
"Seçim öncesi verilen sözler unutuldu.işçi çıkarmak yok, işçiye uzanan eli kırarım denildi, yüzlerce işçi sebepsiz yere kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeden işinden edildi. İşçiye hakları ve maaşı eksiksiz ödenecek denildi,işçiler asgari ücrete mahkum edildi.sözleşmeleri yok sayıldı.maaşları zamanında yatırmak yerine birilerine para verilerek işçiye keman çalındı.
Her mahalleye gençlik merkezi, kadın merkezi, halı saha, düğün salonu sözü verildi, merkeze üç oda bir salon bina kiralanıp bırakıldı.
Pazarcılara yeni pazaryeri için para istemeyeceğiz denildi, şimdi hepiniz para vereceksiniz, pazarcı da kimmiş deniyor.
Çok ses çok nefes, katılımcı demokrasi denildi, ses çıkaranın, soru soranın işyerine 20 zabıta ile baskın yapıldı.
Muhtarlar,belediye meclis üyeleri ve vatandaşın taleplerine cevap verilmezken birde halk meclisi kuruldu, dilek ve talepleri dikkate alınmayacak yeni bir kurum oluşturulmuş oldu. Halk meclisi seçimleri 30 kişiyi geçmeyen bir grupla yapıldı.
Duyuru yapılmadan, herkese ilan edilmeden belirli kişilerden araç kiralandı. Kiralanan araçlar hizmet etmek için değil, avm lere gitmek, haftasonu piknik ve denize gitmek için kullanıldı.
Sevgi,saygı,hoşgörü denildi tüm kurumlarla, kişilerle kavga edildi.Kaymakama selam söyle, otur yerine, adam gibi konuş, oyun daha yeni başlıyor, bu yaptığını ödeyeceksin, seninle görüşeceğiz, sen sus cümleleri günlük rutinimiz oldu.
Hizmet odaklı olacağız denildi, yandaşlar için akla hayale gelmeyecek makamlar ihdas edildi. Danışmana danışman atandığına bile şahit olduk.
Belediye aile şirketi olmayacak denildi ne kadar akraba, enişte, baldız, kayınbirader, damat, eşin gün arkadaşı varsa belediyede işe başladı.
Menemenin evladıyız denildi, foça'dan çıkılmaz oldu.
Belediyenin mali durumunu biliyoruz, sıkıntı yokkkkk denildi,sanki daha önce belediye başkanı aynı partiden değilmiş gibi hergün enkaz edebiyatı yapıldı.
Büyük projeler yapacağız, Menemen'i değiştireceğiz denildi, kaldırımlar ve trafolar boyandı, beton zemine iki salıncak bir kaydırak monte edilip park diye ilan edildi.
Hak, hukuk, adalet, eşitlik denildi,işe alımlarda belirli gruplara öncelik tanındı.Menemen halkı belediye çalışanını tanımaz hale geldi.
İcraatlarımızla konuşacağız denildi, sürekli toplantı yapıldı. İşçi ile toplantı, muhtarlarla toplantı, müdürlerle toplantı,danışmanlarla ve danışman danışmanları ile toplantılar yapılıp bu toplantılarda kavga nedeni ile yarıda kesilir oldu
İyi birşey yok mu derseniz var elbette, reklam ve tanıtımda iyiler. İşçiye maaş vermeyip keman dinletmek, pazarcı ile kavga edip çiçeklerle poz verdirmek, kaldırım boyayıp Menemen değişiyor demek, Pazaryeri bir cenaze gibi dururken sevgi yolunda güzelim taşları söküp yeni Menemen demek,10 bin nüfuslu yerde 30 kişi ile halk meclisi üyesi seçip yaşasın katılımcı demokrasi demek, her başı sıkıştığında alakasız şekilde Menemenlinin hakkını yedirmem manşeti çekmek doğrusu büyük maharet. Kutluyorum..."
AK Partili Durmaz Bayraktar, yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
"Seçim öncesi verilen sözler unutuldu.işçi çıkarmak yok, işçiye uzanan eli kırarım denildi, yüzlerce işçi sebepsiz yere kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeden işinden edildi. İşçiye hakları ve maaşı eksiksiz ödenecek denildi,işçiler asgari ücrete mahkum edildi.sözleşmeleri yok sayıldı.maaşları zamanında yatırmak yerine birilerine para verilerek işçiye keman çalındı.
Her mahalleye gençlik merkezi, kadın merkezi, halı saha, düğün salonu sözü verildi, merkeze üç oda bir salon bina kiralanıp bırakıldı.
Pazarcılara yeni pazaryeri için para istemeyeceğiz denildi, şimdi hepiniz para vereceksiniz, pazarcı da kimmiş deniyor.
Çok ses çok nefes, katılımcı demokrasi denildi, ses çıkaranın, soru soranın işyerine 20 zabıta ile baskın yapıldı.
Muhtarlar,belediye meclis üyeleri ve vatandaşın taleplerine cevap verilmezken birde halk meclisi kuruldu, dilek ve talepleri dikkate alınmayacak yeni bir kurum oluşturulmuş oldu. Halk meclisi seçimleri 30 kişiyi geçmeyen bir grupla yapıldı.
Duyuru yapılmadan, herkese ilan edilmeden belirli kişilerden araç kiralandı. Kiralanan araçlar hizmet etmek için değil, avm lere gitmek, haftasonu piknik ve denize gitmek için kullanıldı.
Sevgi,saygı,hoşgörü denildi tüm kurumlarla, kişilerle kavga edildi.Kaymakama selam söyle, otur yerine, adam gibi konuş, oyun daha yeni başlıyor, bu yaptığını ödeyeceksin, seninle görüşeceğiz, sen sus cümleleri günlük rutinimiz oldu.
Hizmet odaklı olacağız denildi, yandaşlar için akla hayale gelmeyecek makamlar ihdas edildi. Danışmana danışman atandığına bile şahit olduk.
Belediye aile şirketi olmayacak denildi ne kadar akraba, enişte, baldız, kayınbirader, damat, eşin gün arkadaşı varsa belediyede işe başladı.
Menemenin evladıyız denildi, foça'dan çıkılmaz oldu.
Belediyenin mali durumunu biliyoruz, sıkıntı yokkkkk denildi,sanki daha önce belediye başkanı aynı partiden değilmiş gibi hergün enkaz edebiyatı yapıldı.
Büyük projeler yapacağız, Menemen'i değiştireceğiz denildi, kaldırımlar ve trafolar boyandı, beton zemine iki salıncak bir kaydırak monte edilip park diye ilan edildi.
Hak, hukuk, adalet, eşitlik denildi,işe alımlarda belirli gruplara öncelik tanındı.Menemen halkı belediye çalışanını tanımaz hale geldi.
İcraatlarımızla konuşacağız denildi, sürekli toplantı yapıldı. İşçi ile toplantı, muhtarlarla toplantı, müdürlerle toplantı,danışmanlarla ve danışman danışmanları ile toplantılar yapılıp bu toplantılarda kavga nedeni ile yarıda kesilir oldu
İyi birşey yok mu derseniz var elbette, reklam ve tanıtımda iyiler. İşçiye maaş vermeyip keman dinletmek, pazarcı ile kavga edip çiçeklerle poz verdirmek, kaldırım boyayıp Menemen değişiyor demek, Pazaryeri bir cenaze gibi dururken sevgi yolunda güzelim taşları söküp yeni Menemen demek,10 bin nüfuslu yerde 30 kişi ile halk meclisi üyesi seçip yaşasın katılımcı demokrasi demek, her başı sıkıştığında alakasız şekilde Menemenlinin hakkını yedirmem manşeti çekmek doğrusu büyük maharet. Kutluyorum..."