Öğrencileri ve öğretmenleri yakından ilgilendiren gelişmeler! Bakan yeni müfredatı açıkladı! Tüm detaylara haberimizden ulaşabilirsiniz.
Böyle olunca bizim hazırladığımız metinde de itirazlar olabilir, eleştiriler gelebilir. Bunlar doğal. Eğitim böyle bir alan. Bu da eğitimi zenginleştirir. Bunu bir eleştiri olsun diye söylemiyorum. Bütün bu düşünceleri özümseyip toplumsal fayda üretelim istiyoruz. Üretilen toplumsal fayda aslında bütün görüşlerin üstünde ittifak edilebilecek asgari müşterekler üstünde inşa edilmiş. Öyle bakıldığında ben mutluyum. İnşallah çocuklarımız için hayırlı olur. Hazırlanan program her kademenin birinci sınıfında olacak. 4. sınıf düzeyi olan okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul birinci sınıf, lise birinci sınıflarda önümüzdeki Eylül itibariyle yeni programımız uygulanacak. Bu sınıfların kitaplarını doğrudan genel müdürlükler yazıyor. Eylül ayından itibaren başlattığımız sürecin geldiği bir nokta bu. Bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal, görsel, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik, sanat okuryazarlığı olarak 9 tür belirledik. Burada bahsedilen şey bilgiye erişim konusunda çocuklarımız zaten yeterli kaynağa sahip ama edinilen bilgileri doğru okumak için bir beceri kazansınlar istiyoruz. Olayın temel felsefesi bu. Bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde çocuklar şu bilgiye de erişsin diyerek hep müfredat içine yerleştirilmiş. Ancak ülkeler zamanla müfredatlarını revize ederken bilgi edinmedeki kolaylık sebebiyle azaltıp seyreltmiş. En son toplantıda bakıldığında Japonya ve İngiltere ile kıyasladık ve bizdeki öğrenme çıktılarının yüzde 50 fazla olduğunu anladık. Bizi çocuklarımıza edindirmek istediğimiz kazanımları sağlıklı edinememeleri sonucuna götürüyor. Müfredatın yüklü olması sonuca ulaşmada zorluk yaratıyor, çocuklar bu konuyu öğrenemedi gibi eleştiriler geliyor. Dünyada ne öğretiliyorsa müfredatta bu var. Bunlar dışında ilerleyen eğitim süreçleri ön lisans, lisans, yüksek lisansın eğitime aktarılmasının da seyreltme anlamına geliyor. Bu çocukların akademik bilgiyi kazanabilme yeteneklerine de uygun değil.'
MEB YENİ MÜFREDAT KARARLARI
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin göreve geldiği günden itibaren eğitim ve öğretimde yaptığı değişiklikleri kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor. Bakan Yusuf Tekin değişimlerle ilgili açıklamalarında şu sözlere yer verdi; 'Herkesle ortak çalışalım istiyoruz. Bu ülkenin eğitim öğretim sürecine katkı vermek isteyen üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, eğitim alanında görev yapan kuruluşlar, siyasetçiler, bürokratlar ve herkese açık çalışmayı yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşacağız. Paylaştıktan sonra kim istiyorsa https://gorusoneri.meb.gov.tr/ internet sitesinden fikirlerini paylaşabilir. Müfredatın askıda kalması planımız bir hafta. Öneri ve görüşler, yoğun şekilde gelirse süre uzatılabilir. Uzun zamandır tartışıldığı için herkesin bu konuda birikim ve hazırlığı olduğunu düşünüyorum. Süre içinde eğer bizle paylaşırlarsa seviniriz. Yoğun şekilde görüş gelirse süreyi uzatabilir. Planımız bir haftalık askı süresi. Bir hafta sonunda model Talim ve Terbiye Kurul Başkanlığı son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlarla revize edip uygulamak için onaylayacak. Bugün yapılanı çok kapsamlı bir değişiklik olarak düşünmemek lazım. Bu bir süreç sonunda aşamalı şekilde gelinen nokta. Daha önceki senelerde tedrici değişikliklerin her biri bu süreci besleyip tamamlayan unsurlar. Bütün bu değişiklikler onun üstüne inşa edilen kapsamlı ve son noktanın konulduğu değişiklik. Kuşkusuz kamuoyunda eleştiriler olacak, öneriler olacak. Eğitimle ilgili konu üstünde insanların çok rahat şekilde uzlaşabileceği bir alan değil. Ben Bakan olduğum tarih itibariyle beni ziyaret eden gruplar içinde bile kendi aralarında muhalefet olduğu, anlaşamadığı konular olabiliyor.Böyle olunca bizim hazırladığımız metinde de itirazlar olabilir, eleştiriler gelebilir. Bunlar doğal. Eğitim böyle bir alan. Bu da eğitimi zenginleştirir. Bunu bir eleştiri olsun diye söylemiyorum. Bütün bu düşünceleri özümseyip toplumsal fayda üretelim istiyoruz. Üretilen toplumsal fayda aslında bütün görüşlerin üstünde ittifak edilebilecek asgari müşterekler üstünde inşa edilmiş. Öyle bakıldığında ben mutluyum. İnşallah çocuklarımız için hayırlı olur. Hazırlanan program her kademenin birinci sınıfında olacak. 4. sınıf düzeyi olan okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul birinci sınıf, lise birinci sınıflarda önümüzdeki Eylül itibariyle yeni programımız uygulanacak. Bu sınıfların kitaplarını doğrudan genel müdürlükler yazıyor. Eylül ayından itibaren başlattığımız sürecin geldiği bir nokta bu. Bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal, görsel, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik, sanat okuryazarlığı olarak 9 tür belirledik. Burada bahsedilen şey bilgiye erişim konusunda çocuklarımız zaten yeterli kaynağa sahip ama edinilen bilgileri doğru okumak için bir beceri kazansınlar istiyoruz. Olayın temel felsefesi bu. Bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde çocuklar şu bilgiye de erişsin diyerek hep müfredat içine yerleştirilmiş. Ancak ülkeler zamanla müfredatlarını revize ederken bilgi edinmedeki kolaylık sebebiyle azaltıp seyreltmiş. En son toplantıda bakıldığında Japonya ve İngiltere ile kıyasladık ve bizdeki öğrenme çıktılarının yüzde 50 fazla olduğunu anladık. Bizi çocuklarımıza edindirmek istediğimiz kazanımları sağlıklı edinememeleri sonucuna götürüyor. Müfredatın yüklü olması sonuca ulaşmada zorluk yaratıyor, çocuklar bu konuyu öğrenemedi gibi eleştiriler geliyor. Dünyada ne öğretiliyorsa müfredatta bu var. Bunlar dışında ilerleyen eğitim süreçleri ön lisans, lisans, yüksek lisansın eğitime aktarılmasının da seyreltme anlamına geliyor. Bu çocukların akademik bilgiyi kazanabilme yeteneklerine de uygun değil.'