Konut sahipleri için olumlu gelişmeler yaşanırken, kiracılar için de kötü haberler geldi. Konut sahibi beş yıl dolmadan kirayı artırabilir. Detaylar burada.
Kira fiyatları buna göre yeniden düzenlenecektir. Bölge mahkemesinin kararının ev sahipleri için avantajlı göründüğünü ancak aynı zamanda riskleri de beraberinde getirdiğini de söyledi. Yargıtay gelecekte bölge mahkemesinin kararına itiraz etmezse ev sahipleri hukuki belirsizlikle karşı karşıya kalacak. Yargıtay'ın bu konuyla ilgili önceki kararları bölge mahkemesinin kararlarıyla çelişiyor ve potansiyel olarak ev sahiplerini zor durumda bırakıyor. Bölge mahkemesi kararında, kira ücreti 8400 TL olan konutun gerçek değerinin 25.000 TL olduğunu iddia eden ev sahibinin başvurusu, bilirkişi raporuyla incelenmek üzere kabul edildi. Daha önce Yargıtay, kiranın enflasyon nedeniyle 1.500 TL'den 4.500 TL'ye çıkarılması için intibak davası açılabileceğine hükmetmişti. Borç hukukuna göre, taraflardan herhangi birinin öngörülmediği olağandışı durumların ortaya çıkması durumunda borçlu taraf, mevcut sözleşmenin yeni şartlara uyarlanmasını talep edebilir. Kumkuoğlu: "Kiracı riski açısından en büyük risk, kiracının davayı kabul etmesi durumunda davanın başladığı tarihten itibaren talep edilen tutarın kendisine borçlanmasıdır. Mesela kira bedeli 20.000 lira ise 8.000 lira kira ödeyen kiracıya on aylık sürenin sonunda olumsuzsa 12.000 lira farkını ödemesi gerekir kararı verilecek. Ev sahibine "Yaklaşık 120.000 lira ödenmeli." dedi.
KİRACILAR İÇİN MAHKEMEDEN KARAR ÇIKTI
Orkun Kumkumoğlu'nun haberine göre, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Mahkemesi, 2023/845 sayılı davada kira sözleşmelerine ilişkin önemli bir emsal karar verdi. Karar, konut sahiplerine "uyarlama davası" beklemeden 5 sene içinde kira fiyatlarını değiştirme olanağı tanıyacak. Orkun Kumkuoğlu, özellikle kiracıların kira kanunlarını bilmesi gereken bir dönemde, ev sahiplerine beş yıl sonra kira fiyatlarını yenileme olanağı tanıyan kira değerlendirme davasının alternatif bir seçenek olduğunun son zamanlarda netleştiğini söylüyor. Kumkuoğlu haberinde iki dava tipini anlatıyor ve iki vaka arasındaki temel farkları şöyle özetliyor: Bunlardan ilkine kira tespiti davası denir. Kira bedelinin 5 sene sonra önceki kira değerine göre ayarlanmasına ilişkin bir dava türüdür. Kumkuoğlu, kira ayarlaması yapılması durumunda kiralık mülkün türü, kullanım alanı, konumu, alanın imar durumu, ticaret, vergiler, amortisman, ekonomik kriz, doğal afetler, döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi faktörlerin etkili olduğunu söyledi.Kira fiyatları buna göre yeniden düzenlenecektir. Bölge mahkemesinin kararının ev sahipleri için avantajlı göründüğünü ancak aynı zamanda riskleri de beraberinde getirdiğini de söyledi. Yargıtay gelecekte bölge mahkemesinin kararına itiraz etmezse ev sahipleri hukuki belirsizlikle karşı karşıya kalacak. Yargıtay'ın bu konuyla ilgili önceki kararları bölge mahkemesinin kararlarıyla çelişiyor ve potansiyel olarak ev sahiplerini zor durumda bırakıyor. Bölge mahkemesi kararında, kira ücreti 8400 TL olan konutun gerçek değerinin 25.000 TL olduğunu iddia eden ev sahibinin başvurusu, bilirkişi raporuyla incelenmek üzere kabul edildi. Daha önce Yargıtay, kiranın enflasyon nedeniyle 1.500 TL'den 4.500 TL'ye çıkarılması için intibak davası açılabileceğine hükmetmişti. Borç hukukuna göre, taraflardan herhangi birinin öngörülmediği olağandışı durumların ortaya çıkması durumunda borçlu taraf, mevcut sözleşmenin yeni şartlara uyarlanmasını talep edebilir. Kumkuoğlu: "Kiracı riski açısından en büyük risk, kiracının davayı kabul etmesi durumunda davanın başladığı tarihten itibaren talep edilen tutarın kendisine borçlanmasıdır. Mesela kira bedeli 20.000 lira ise 8.000 lira kira ödeyen kiracıya on aylık sürenin sonunda olumsuzsa 12.000 lira farkını ödemesi gerekir kararı verilecek. Ev sahibine "Yaklaşık 120.000 lira ödenmeli." dedi.