Böbreklerimiz vücudumuza aldığımız tüm sıvıların süzülerek ihtiyaç olmayan tüm her şeyi filtreleyen organımızdır. Böbreklerimizin kan temizleme özelliğinin dışında elektrolit dengesini ve kırmızı kan hücrelerini de üretmeye yarar.
Böbrekler sadece kanı filtrelemek ve atık şeylerden kurtarmakla kalmayıp, vücudumuzda elektrolit seviyelerini dengelemek, kan basıncını kontrol etme ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini sağlamak bir önemli fonksiyonları bulunur.
Böbrekler, uyluk kemiği ve sırt kaburgalarının ortasında, karın boşluğu içerisinde bulunmaktadır. Normal bir insanın vücudunda sağ ve solda olmak üzere iki tane bulunmaktadır. Böbrekler doğrudan aort damarından beslenmektedir. Aorttan alınan kan böbreklerde temizlendikten sonra damarlar yoluyla kalbe gönderilir.erilir.
Vücuttaki kan böbreklere geldiğinde, içerisinde bulunan duyarlı hücreler tarafından tahlil edilir. Kanın içerisinde bulunan zararlı maddelerin ne kadarının süzüleceğini ve ne kadarının atılacağını belirler. Ayrıca vücuda alınan sıvının ne kadarının kan olarak dönüştürüleceğini, eski kanın idrar olarak atılmasının sağlanacağını belirler. Örneğin spor yapan birisinin idrarı koyu renkte olacaktır. Bunun sebebi vücudun suya ihtiyacı olduğunu algılayarak böbrekler içerisinde sus tutmasıdır. Bu sebeple vücutta tutulan su konsantre edilir. Bu konsantre daha koyu bir idrar çıkışına neden olur. Hareketsiz günlerde alınan sıvı daha açık renkte olacaktır. Böbreklerin bir diğer önemli görevi kemik iliğine kırmızı kan hücreleri yapmak için uyarıcı olan ' eritropoietinin ' hormonunu üretmesidir. Böbreklerdeki özel hücreler kandaki oksijen seviyesini sürekli ölçerek kanın durumu izler. Eğer kandaki oksijen seviyesi düşerse eritropoietin seviyesi yükselir ve böbrekler tarafından daha fazla kırmızı kan hücresi üretmesi için kemik iliğine sinyal gönderilir.
Toplum arasında bilinenin aksine böbrekler içerisinde idrar bulunmaz. Vücuttaki idrar mesane denilen organda birikir.
Vücudumuz için en önemli 5 organ arasında kabul edilen böbreklerle ilgili bir çok hastalık mevcuttur. Bunlardan belki de en ciddi olanı böbrek yetmezliğidir.
Böbrek yetmezliği ilk evrelerinden hiç bir semptom vermeyebilir. Ancak böbrekler işlevini yitirmeye başladıktan sonra su ve elektrolit düzeyini dengeleyememe, atık maddeleri vücuttan atamama ve kırmızı kan hücresi üretiminin desteklenmemesi sebebiyle pek çok belirti verir. Dünya sağlık Örgütüne göre böbrek yetmezliğinin en bilinen belirtileri;
Böbrek yetmezliği, ani gelişen bir hastalık değildir. Vücutta bulunan kronik bir hastalık böbreklerin çalışmasını yavaş yavaş etkiler. Ve sonuç olacak böbrek yetmezliği ortaya çıkar.
Nadirde olsa akut yani hızlı böbrek yetmezliği görülebilmektedir. Bu durumda böbrek fonksiyonları ani bir şekilde bozulur. Vücudumuzda iki böbrek olduğu için böbrek yetmezliği olabilmesi için iki böbreğinde zarar görmüş olması gerekmektedir. Tek bir böbrekte rahatsızlık olursa, insan hayatı diğer sağlam böbrekle idame ettirilebilir. Ancak ilk böbrekte rahatsızlığın olduğu erken teşhis ile bulunabilir.
Böbrek yetmezliğinin nedenlerine gelecek olursak. En çok 4 nedenden dolayı böbrek yetmezliği gelişir.
Böbrek yetmezliği kendi başına bir ağrıya neden olmaz. Ancak böbrek yetmezliğinin artması sonucunda vücudun farklı yerlerinde ağrı ve rahatsızlığa neden olur.
Böbrek yetmezliğinde ortaya çıkan semptomların bazılarının azaltılması için farklı ilaçlar kullanılır. Örneğin fosfor düşürücü ilaçlar kullanılır. Kırmızı kan hücresi üretimini destekleyen demir takviyeleri verilir. Çeşitli kan basıncı ilaçları ve vitaminler verilir. Ancak bu ilaçlar böbreklerin doğru çalışması için yeterli değildir. Vücuttan bir şekilde ürenin atılması gerekmektedir. Bu durumda diyaliz ve hemodiyaliz cihazları yardımcı olmaktadır.
Böbrekler sadece kanı filtrelemek ve atık şeylerden kurtarmakla kalmayıp, vücudumuzda elektrolit seviyelerini dengelemek, kan basıncını kontrol etme ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini sağlamak bir önemli fonksiyonları bulunur.
Böbrekler, uyluk kemiği ve sırt kaburgalarının ortasında, karın boşluğu içerisinde bulunmaktadır. Normal bir insanın vücudunda sağ ve solda olmak üzere iki tane bulunmaktadır. Böbrekler doğrudan aort damarından beslenmektedir. Aorttan alınan kan böbreklerde temizlendikten sonra damarlar yoluyla kalbe gönderilir.erilir.
Böbrekler ne iş yaparlar
Vücuttaki kan böbreklere geldiğinde, içerisinde bulunan duyarlı hücreler tarafından tahlil edilir. Kanın içerisinde bulunan zararlı maddelerin ne kadarının süzüleceğini ve ne kadarının atılacağını belirler. Ayrıca vücuda alınan sıvının ne kadarının kan olarak dönüştürüleceğini, eski kanın idrar olarak atılmasının sağlanacağını belirler. Örneğin spor yapan birisinin idrarı koyu renkte olacaktır. Bunun sebebi vücudun suya ihtiyacı olduğunu algılayarak böbrekler içerisinde sus tutmasıdır. Bu sebeple vücutta tutulan su konsantre edilir. Bu konsantre daha koyu bir idrar çıkışına neden olur. Hareketsiz günlerde alınan sıvı daha açık renkte olacaktır. Böbreklerin bir diğer önemli görevi kemik iliğine kırmızı kan hücreleri yapmak için uyarıcı olan ' eritropoietinin ' hormonunu üretmesidir. Böbreklerdeki özel hücreler kandaki oksijen seviyesini sürekli ölçerek kanın durumu izler. Eğer kandaki oksijen seviyesi düşerse eritropoietin seviyesi yükselir ve böbrekler tarafından daha fazla kırmızı kan hücresi üretmesi için kemik iliğine sinyal gönderilir.
Toplum arasında bilinenin aksine böbrekler içerisinde idrar bulunmaz. Vücuttaki idrar mesane denilen organda birikir.
Vücudumuz için en önemli 5 organ arasında kabul edilen böbreklerle ilgili bir çok hastalık mevcuttur. Bunlardan belki de en ciddi olanı böbrek yetmezliğidir.
Böbrek Yetmezliğinin Belirtileri Nelerdir?
Böbrek yetmezliği ilk evrelerinden hiç bir semptom vermeyebilir. Ancak böbrekler işlevini yitirmeye başladıktan sonra su ve elektrolit düzeyini dengeleyememe, atık maddeleri vücuttan atamama ve kırmızı kan hücresi üretiminin desteklenmemesi sebebiyle pek çok belirti verir. Dünya sağlık Örgütüne göre böbrek yetmezliğinin en bilinen belirtileri;
- Letarji ( Uyku hali, sersemlik ve bilinç bulanıklığı)
- Bir anda aşırı kilo kaybı
- Nefes almada zorluk, nefes darlığı
- Özellikle ayak bileklerinde olmak üzere vücudun herhangi bir yerinde ödem
- Kansızlık
- İştahsızlık ve sürekli tokluk hissi
- Yorgunluk ve halsizlik
- Kalp yetmezliği
- Metabolik asidoz (kandaki asit miktarının artması)
- Kanda yüksek potasyum miktarı
- Kalp ritminde bozukluk, çarpıntı. (Bazen öldürücü bile olabilmektedir)
- Kanda yükselen üre seviyesi nedeniyle kalp ve beyin zarı iltihaplanması
Böbrek Yetmezliği Neden Olur
Böbrek yetmezliği, ani gelişen bir hastalık değildir. Vücutta bulunan kronik bir hastalık böbreklerin çalışmasını yavaş yavaş etkiler. Ve sonuç olacak böbrek yetmezliği ortaya çıkar.
Nadirde olsa akut yani hızlı böbrek yetmezliği görülebilmektedir. Bu durumda böbrek fonksiyonları ani bir şekilde bozulur. Vücudumuzda iki böbrek olduğu için böbrek yetmezliği olabilmesi için iki böbreğinde zarar görmüş olması gerekmektedir. Tek bir böbrekte rahatsızlık olursa, insan hayatı diğer sağlam böbrekle idame ettirilebilir. Ancak ilk böbrekte rahatsızlığın olduğu erken teşhis ile bulunabilir.
Böbrek yetmezliğinin nedenlerine gelecek olursak. En çok 4 nedenden dolayı böbrek yetmezliği gelişir.
- Aşırı kan kaybı yaşanması
- Vücudun su kaybı yaşaması ve bunun yerine yeterli suyun takviye edilmemesi. (İshal, kusma ve aşırı terleme gibi)
- Vücut için zararlı maddeleri bulunduran sıvı alınması
- Bazı ilaçlar
- Böbreklere giden damarlardaki tıkanıklık nedeniyle anormal kan akışı
- Böbrek içi tümörler
Böbrek yetmezliği kendi başına bir ağrıya neden olmaz. Ancak böbrek yetmezliğinin artması sonucunda vücudun farklı yerlerinde ağrı ve rahatsızlığa neden olur.
Böbrek yetmezliği nasıl tedavi edilir?
Böbrek yetmezliğinde ortaya çıkan semptomların bazılarının azaltılması için farklı ilaçlar kullanılır. Örneğin fosfor düşürücü ilaçlar kullanılır. Kırmızı kan hücresi üretimini destekleyen demir takviyeleri verilir. Çeşitli kan basıncı ilaçları ve vitaminler verilir. Ancak bu ilaçlar böbreklerin doğru çalışması için yeterli değildir. Vücuttan bir şekilde ürenin atılması gerekmektedir. Bu durumda diyaliz ve hemodiyaliz cihazları yardımcı olmaktadır.